Güneşin altında gerçekten de yeni bir şey yok, herşeyin bir eski versiyonu aranırsa mutlaka bulunabiliyor. İnanması zor gelebilir ama internetin bile… “Tarih fısıldayan adam” lakaplı ünlü araştırmacı Tom Standage’nin “Duvara yazmak=Sosyal Medyanın İlk 2000 Yılı” adlı kitabından edindiğimiz bilgilere göre, interneti oluşturan iletişim sisteminin kökeni antik Roma dönemine kadar dayanıyor. Yine Standage’nin bize hatırlatmasına göre, Artur C. Clarke’nin 1968’de yayınladığı romanında Newspad adında bir cihaz ortaya çıkıyor. Ve kitabın film haline getirilmiş versiyonunda ise bugün elimizden düşmeyen tablet bilgisayarın neredeyse aynısını görebiliyoruz. Bir yandan bu tip önermelerin az olmadığı gerçeğini de sizlere ifade etmek istiyoruz. Peki Standage’nin bakış açısından diğer önermeler nelerdir onları anlatmaya çalışalım.
Telgrafın icadı! Telgraf ilk icat edildiğinde başlangıçta sadece zorunlu iletişim, yani ticari, askeri ve politik haberleşme için kullanılıyormuş. Gün geçtikçe işler değişmiş ve telgrafın kullanımı başka bir boyut kazanmış. Telgraf aracılığıyla “chat’leşerek” tanışıp evlenen çiftler, birbirilerine aşk mektupları gönderen sevgililer bile olmuş. Bu tür bir yazılı iletişim, belki de “denetlenemez olduğu için, bu yönüyle fazlasıyla internete benzerlik göstermektedir. Dolayısı ile sosyal medya adına bizim açımızdan başlangıç noktası olarak kabul edilebilinecek bir öneri olduğunu söyleyebiliriz.
Günümüzde sosyal medya’nın 1971 yılında gönderilen ilk e-mail aracılığıyla başladığı varsayımını artık bir kenara bırakmanın vaktinin geldiği, telgrafın icadı ve kullanım süreçleri bilgileriyle kanıtlanmaktadır.
Peki sosyal medya ne işe yarar?
Sosyal medya günümüzde dünyaya yön veren bir medya aracı haline geldi diyebiliriz. Sosyal medya, ticaretten siyasete, alışverişten haberciliğe kadar neredeyse tüm alanlarda, kendini göstermekte ve etkisini sürekli arttırarak yükseliş grafiğini devam ettirmektedir. Önemli olan ise bu yükselişinden ödün vermeyen grafik içerisinde sosyal medya kullanımının doğru bir biçimde yapılmasıdır. Sosyal medya doğru kullanıldığında ve yönetildiğinde bir çok faydasından hem ticari, hemde kişisel olarak faydalanmak mümkün. Kurumsal anlamda üretici ve tüketici arasındaki bağların oluşturulmasından, özel hayatımızda yeni başlangıçların gerçekleşmesine, bilgilerimizi pekiştirmeye ve daha fazlasına ulaşmamıza aracılık yapan sosyal medya, aslında hayatımızın yeni cep ajandası adayı olarak tanımlanabilir. Ona karşı dürüst olmamız ve doğru stratejilerle yönetmemiz durumunda hedeflerime ulaşmamızda en iyi arkadaşımız olacaktır tezi, gerçeklerden uzak değildir.