Avrupa ve dünya şampiyonalarında madalyaları bulunan, Akdeniz Oyunları'nda Türkiye'ye branşında ilk altın madalyasını kazandıran Ümit Şamiloğlu, AA Spor Sohbetleri'nin konuğu oldu.
Ağrı'da 32 yıl önce zor şartlarda başladığı kariyerini anlatan Şamiloğlu, "Cimnastiğe Ağrı'da döşek bir minderin üzerinde başladım. Cimnastiğin olmadığı bir yerde Ağrılı bir çocuğun bu spora başlaması değişik bir hikaye. Bir şeyi sevip inandıktan sonra üstesinden gelemeyeceğiniz bir şey yok. Spor hayatım zorlukla başladı. O zamanki imkanlar kolay değildi. O dönemin sporcuları şimdi ki kuşağa bakınca imreniyor. Ben bu kuşakla da spor yapma fırsatı buldum." diye konuştu.
Artık yaşının 41 olduğunu ve bu yüzden bırakma kararını aldığını anlatan Şamiloğlu, "Eğer insanoğlunun fizik durumu izin verse ömrümün sonuna kadar spor yapardım. Bir yazar ömrünün sonuna kadar yazabilir, ses sanatçısı ömrünün sonuna kadar şarkı söyleyebilir ama bizim öyle bir şansımız yok. Son 3-4 yılda antrenmanlar zorlamaya başlamıştı. Artık zamanının geldiğini anladım ve bıraktım." diyerek görüşlerini aktardı.
Babasının sporu bıraktıktan sonraki sözlerinden çok etkilendiğini dile getiren eski milli sporcu, "Babam bana 'Ben senin Türkiye'nin en iyi sporcusu olmanı istiyordum ama sen dünyaya mal oldun. Saygı duyulan bir cimnastikçi oldun ve seninle gurur duyuyorum.' dedi. Demek ki bir şeyleri başarmışım. Bittiğinde saygınlık kalıyorsa başarılı oldunuz demektir. Babamın bu sözlerinden sonra bunu hissettim." ifadelerini kullandı.
"Çok daha faydalı olabilirdik"
Ümit Şamiloğlu, sporculuk kariyerinde şartlar gereği sadece yüzde 40 verimle mücadele edebildiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Daha fazlasını yapabilirdik. Bizim sıkıntımız şuydu, 'Biz spor yapmaya çalışıyoruz' diye bir dönem oldu. Birçok alanda eksikler olduğu için açıkları kapatmaya çalıştık. Çok daha faydalı olabilirdik. Yeni kuşaklara çok daha önce yol açabilirdik ama şartlar gereği elimden geleni yaptım. Benim için de önemli olan bu. Sporculuk kariyerimde yüzde 40'ını kullanabildim. Özellikle barfikste yapamadığım bir hareket yoktu. Nasıl madalya alır yolunu bilmiyorduk. Keşke olsaydı, daha büyük madalyalar alsaydık."
2013 yılında Mersin'de düzenlenen Akdeniz Oyunları'nda barfikste kazandığı altın madalyayı unutamadığını anlatan Şamiloğlu, "Mersin'de düzenlenen Akdeniz Oyunları benim için çok farklıydı. Evet, madalyalar alıyordum ama herkes habersizdi neredeyse. Seyircimin önünde o coşkuyla yaptığım ilk yarışmayı. Futbolcuların ne hissettiğini o zaman anladım. Duygusal bir bağ kuruyorsunuz. Tribünde göz yaşlarını görebiliyorsunuz. Onları gururlandırmak bambaşka bir şey. Kalabalık seyirci önünde onlara bu duyguları yaşatmak çok farklıydı." değerlendirmesinde bulundu.
Memleketine önemli proje
Eski milli cimnastikçi kurucusu olduğu Ümit Şamiloğlu Gençlik Spor ve Yaşam Kulübü'nün önemine dikkati çekerek, memleketi Ağrı'da yaptıkları projeyle ilgili şu bilgileri verdi:
"Benim için özel bir proje. Sosyal sorumluluk üzerine projeler yapmak istiyoruz. Bizim önceliğimiz çocuk evliliklerinin fazla olduğu illere gitmek. Ben Ağrılıyım ve en çok çocuk evliliği de Ağrı'da. Oraya öncü bir grup oluşturmak istedik. Kadınlarımıza ulaşıp onlara pilates eğitmenlik kursu verdik. Hayali umudu olan 20 kadına ulaştık. Biz onlara iş yeri açma ve istihdam sağlama ortamı sağlamak istedik. Kendilerine pilates seti hediye ettik. Onlar da 250 kişiye ulaşarak ücretsiz eğitim verecek. Ücretsiz pilates seti dağıtacaklar. Sporu evlere sokmak istedik. Bu projeden çok güzel tepkiler aldık."
Şamiloğlu, başlattıkları hareketi bir vakfa dönüştürerek daha fazla kişiye ulaşmak için çabalayacaklarını da belirtti.
"Türk cimnastiği şu anda kendini dünyaya kanıtladı"
Son yıllarda alınan başarılarla Türk cimnastiğinin önemli bir yol kat ettiğini savunan Şamiloğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türk cimnastiği şu anda kendini dünyaya kanıtladı. Bir şeylerin kapısını açmak gerekiyordu ve açtık. Bizim çocuklar da bunu çok iyi değerlendirdi. Bütün imkanlar da önlerine serildi. Türk cimnastiği şu an dünyada saygınlığı olan, sadece bir sporcuyla temsil edilmeyen, her sporcunun madalya alabileceği bir ekibe sahip. Alt kuşaklar daha da iyi gelecek. Belki inişli çıkışlı süreçler olabilir. Artık alttan gelecek bütün gençlere bu çocuklar hedef gösterdi. Olimpiyatta madalya almak hedef."