Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, AA muhabirine, Türk savunma sanayisinin gündemindeki çeşitli konulara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "uçak gemisi" hedefini birkaç yıl önce açıkladığını anımsatan Demir, bunu "Türkiye'nin küresel güç olma" vizyonunun bir parçası olarak düşünmek gerektiğini söyledi.Demir, uçak gemisinin tanımlanmış tek tip bir gemi olmadığını, bu kavram etrafında çalışılabileceğini belirterek, şöyle konuştu:
"Biz de bu konuda çeşitli faktörleri düşünerek çalıştık. Malum Anadolu gemimiz kamuoyunda uçak gemisi olarak söylendi. Aslında planlanması bunun havuzlu çıkartma gemisiydi. Bir kere Anadolu gemisine İHA ve SİHA konuşlanmasının mümkün olduğunu gördük ve bununla ilgili çalışmalara başladık. Anadolu gemisi şu anda denize indirilmiş durumda. Donanımları oldukça ileri bir safhada. Donanımların tamamlanması bekleniyor. Akabinde yakında hizmete girecek."
Geminin üzerinde konuşlandırılması düşünülen SİHA'lara ilişkin çalışmanın da bir yandan devam ettiği vurgulayan Demir, TCG Anadolu gemisinin inşasındaki son durum ve daha büyük ikinci gemiye yönelik şu bilgileri verdi:
"İlk planda gemimizin bir an önce hizmete girmesi önemli. Daha sonrasında şu anda planlanan Bayraktar TB-3 tipi bir SİHA'nın da üzerinde konuşlanmasıyla ilgili çalışmalar onu takip edecek. Buna ilaveten Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladıkları ikinci daha kapsamlı bir gemi gündemde. Uçak gemisi kavramının artık değişmeye başladığını da görüyoruz. Burada da bizce yeni ve dünyada da ilgi çeken bir kavramı, 'insansız hava araçları uçak gemisi' kavramını da gündeme taşımış olduk. Dış basında da ilgi çekti. İspanyol muhataplarımızla konuştuğumuzda onların da bizimle aynı fikirde olduklarını gördük. Yeni, belki daha büyük bir geminin, jet motorlu, pervaneli birkaç çeşit İHA/SİHA'yı üstünde barındıracak bir formatta düşünülmesinin gayet yerinde olacağıyla ilgili bir yaklaşım var. Bunu çalışacağız. Şu anda bir fikir ama çeşitli muhataplarımızla bu konuyu görüşüyoruz. Bu gündemimizde. Anadolu gemisi devrede olacak ama diğer çalışmanın da önce kavram olarak olgunlaştırılması, tasarım süreçleri, boyutu, kabiliyetleriyle ilgili ön çalışmaların yapılması gerekiyor. Görünen o ki bu çalışma artık gündemimize girdi ve üzerinde daha yoğun ve etkin çalışılacak."
Türk Tipi Hücumbot'un "eli kulağında"
Türk Tipi Hücumbot Projesi'nde gelinen aşamaya işaret eden Demir, "Projede ilk prototipin inşa süreci 2022'de başlayacak. Çok yakında, eli kulağında. İşlem başlamadan 'iş başlamadı' diye düşünmeyelim. Tasarım belli, üzerindeki sistemlerin olgunlaşma süreci devam etti. İlk prototip üretiminin önümüzdeki yıl başlamasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
"İhracatın önü giderek açılacak"
Savunma ve havacılık sanayisindeki ihracat çalışmalarına ilişkin soruları da yanıtlayan Demir, bu konudaki temasların sürekli devam ettiğini söyledi.
Demir, savunma sanayisi ihracatının tek başına ticari veya teknik bir konu olmadığına, bir dizi politik unsurun da bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"O ülkeyle ilişkileriniz, o ülkenin maruz kalması muhtemel politik baskılar, tarihsel bağlantıları gibi birçok kalem var ama bilinirlik arttıkça, ürünlerin performansı ve yetkinliği bilindikçe, sahada netice alıcı rolü görüldükçe bu ilgi artıyor. Başka bir faktör, bir ülke bunu alıp kullanmaya başladığında bu ilgiyi diğer ülkeler açısından da artırıyor. Bunları bir araya getirdiğimizde bu Türkiye'nin devlet olarak bir çabası. Dışişleri, Milli Savunma, Ticaret gibi bakanlıklar ihracat harekatının içinde. Hep beraber çalışmamız gerekiyor ve bunu yapmak önemli. Son IDEF'te gördük, yoğun bir Afrika ilgisi var. Başka bir mesele de çeşitli finansman mekanizmalarını masada tutabilmek. Bu da başka bir unsur. Bunları toptan düşündüğümüzde, Türkiye'de savunma sanayisi ihracatının önüne giderek açılacak. Bu biraz yavaş yavaş hızlanan bir olay. Belli bir ivmeyle devam edecek ama bilinirlik ve kullanan ülkelerin sayısı arttıkça bu çarpan etkisiyle gidecek. Önümüzdeki yıl 3 milyar doları aşacağımızı düşünüyoruz. Yeter ki finansal mekanizmaları devrede tutabilelim ve bu ilişkileri maksimum ölçüde götürebilelim."
Demir, yürütülmekte olan projelerin bilinirliğinin sağlanmasıyla bazı dost ve kardeş ülkelerin ortak olması veya bu ürünlerin tedarikine yönelik plan yapması gibi imkanlar oluşabileceğini dile getirdi.
Tüm çabalarla ihracatın adım adım yükseleceğini vurgulayan Demir, "Bu yükseliş şu anda yavaş gibi görünse bile 5-6 sene içinde bunun hızlı şekilde arttığını görmek mümkün. Ürün çeşitlenecek, ülkeler, birbirinden duyanlar artacak." dedi.
Hisar O+'da teslimat, Siper'de yeni test
Demir, Savunma Sanayii Başkanlığının yürüttüğü projelerdeki teslimat ve test çalışmalarına ilişkin de bilgi verdi.
İrili ufaklı silah sistemlerinin teslimatlarına devam edildiğini belirten Demir, İHA'ların kısım kısım çeşitli unsurlara dağıtılacağını ve geri bildirimler alınacağını anlattı. Demir, şunları kaydetti:
"Hava savunmada Sungur, Hisar A+, Hisar O+ teslimatları söz konusu. Hisar O+'ların teslimatına başlayacağız. Siper'de belki bu yıl bitmeden yeni bir testimizi daha görebiliriz. Savunma sanayisinde olmayan şeyi söylemiyoruz. Olduktan sonra, olma aşamasında söylüyoruz. Spekülasyon yapmak istemiyoruz. Beklentileri ne çok üstte ne altta tutmak değil, neyse onu söylemek istiyoruz. Savunma sanayisi çok uçup kaçmaya gelmeyen bir konu. Biraz makul gitmek lazım. Bazı şeyleri cebinizde tutmanız gerekiyor. Çok da ortaya saçmamanız lazım."