İSKİ verilerinden derlediği bilgiye göre, İstanbul'a su sağlayan barajlardaki su seviyesi yüzde 57,74 olarak ölçüldü.
Su miktarı 1 Eylül itibarıyla Istrancalar'da yüzde 20,88, Terkos'ta yüzde 65,41, Sazlıdere'de yüzde 30,41, Alibey'de yüzde 27,06, Büyükçekmece'de yüzde 52,85, Ömerli'de yüzde 87,13, Darlık'ta yüzde 59,21, Elmalı'da yüzde 70,54, Kazandere'de yüzde 14,09 ve Pabuçdere'de yüzde 2,1 olarak kaydedildi.
Kente su sağlayan baraj ve göletler, 868 milyon 683 bin metreküp su biriktirme hacmine sahipken, su miktarı bugün itibarıyla 501.57 milyon metreküp seviyesinde bulunuyor.
Melen ve Yeşilçay'dan 2021'de şu ana kadar alınan su miktarı ise 461.91 milyon metreküp oldu.
İçme suyu arıtma tesislerinden son 10 yılda verilen yıllık ortalama su miktarı ise 2.26 milyon metreküpten, 2.92 milyon metreküp seviyelerine çıktı.
Ağustos ayında günde ortalama 3 milyon 340 bin metreküp su tüketildi
Rekor su tüketimine bağlı olarak barajlardaki doluluk oranı 1 ayda yüzde 66,95'ten yüzde 57,74'e düştü.
Ağustos ayı içerisinde kente verilen su miktarı 240 bin metreküp artış göstererek tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. İstanbul'da ağustos ayında ortalama 3 milyon 340 bin metreküp su tüketildi. Tüm zamanların günlük en yüksek su tüketimi ise 3 milyon 483 bin metreküple 5 Ağustos'ta gerçekleşti.
Geçen yılın ağustos ayına göre 70 bin metreküp su daha fazla kullanıldı.
"Su israfını önleme konulu uyarılar yetersiz kalmaktadır"
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Mütevelli Heyeti Üyesi Ajlan Sunay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin son birkaç senedir en sıcak yazlarını yaşadığını ve bu süreçte evlerdeki su tüketiminin arttığını söyledi.
Şehir nüfusunun arttığını ve salgın koşullarının da insanları evde kalmaya zorlamış olabileceğini ifade eden Sunay, "Tüm bu sebepler, İstanbul’da kalan insanların şehirde normal bir ağustos ayındakinden daha fazla su tüketmesine sebep olmuştur. Bir de devlet, belediyeler ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla yapılan su israfını önleme konulu uyarılar yetersiz kalmaktadır. Su tasarrufunun milli bir politika olarak ele alınması ve uyarıların daha baskın şekilde devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu.
Türkiye’de bir kişinin, doğrudan günde ortalama 216 litre su tükettiğini ancak çağdaş yaşamda bir kişinin bir günlük su tüketim standardının 150 litre kabul edildiğini kaydeden Sunay, Türkiye’nin "su zengini" zannedildiğini ancak burada büyük bir hata yapıldığını, hızla su fakiri olma yolunda ilerlendiğini ifade etti.
Su tüketiminde tasarruf seferberliğinin ilan edilmesine dikkati çeken Sunay, bu kapsamda, tarımda ve sanayide suyu daha verimli kullanan uygulamalara geçişin önceliklendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Bireylerin hem suyu daha tasarruflu kullanmaya özen göstermesi hem de ihtiyaç dışı tüketim alışkanlıklarından vazgeçmesi gerektiğine işaret eden Sunay, şöyle konuştu:
"Çocuklara okullarda küçük yaşlardan itibaren tasarruf bilinci aşılanmalı. Hayrettin Karaca’nın ‘Sahibim ama hakkım yok’ sözü hepimiz için bir yol gösterici olmalı. En önemlisi, suyun kaynağı olan ve geçtiği doğal alanlarımızı korumazsak, suyumuzun da olmayacağı algısının herkes tarafından net bir biçimde anlaşılması. Çünkü su biterse, her şey biter."
Su tasarrufu konusunda su kaçıran muslukların ve tesisatın tamir ettirilmesi gerektiğine değinen Sunay, şunları kaydetti:
"Su damlatan bir musluk günde 30-200 litre su israf edebilir. Ellerinizi yıkarken, diş fırçalarken, tıraş olurken muslukları açık bırakmayın. Evde harcanan suyun yüzde 10’u mutfakta harcanır. Sebze ve meyveleri akan suyun altında değil, bir kaba doldurduğunuz su ile yıkayın. Bulaşıklarınızı elde değil, bulaşık makinesinde yıkayın. Bulaşık makineleri ortalama 12 litre su harcar ama aynı bulaşığı elde yıkarsanız 100 litre su harcarsınız. Bulaşık makinesini tamamen doldurmadan çalıştırmayın. Elde bulaşık yıkarken çok az miktarda deterjan kullanın. Hem durulamak için az su harcarsınız hem de çevreye daha az zarar verirsiniz. Yıkadığınız sebze ve meyve sularını çiçek sulamak için saklayın. Sebzeleri haşlamak için az su kullanın. Hem daha lezzetli haşlanır hem su tasarrufu yaparsınız."
Evde suyun yüzde 15-20’sinin çamaşırda harcandığına dikkati çeken Sunay, çamaşır makinesinin tam dolu ve mümkün olan en kısa programda kullanılması gerektiğini belirtti.
Haftada bir kez çamaşır makinesinin gereksiz kullanımının önlenmesi halinde 176 litre su tasarruf edilebileceğine işaret eden Sunay, şu önerilerde bulundu:
"Elde çamaşırdan kalan suyu yerleri silmek ya da tuvaletlere dökmek için kullanabilirsiniz. Evde harcanan suyun yüzde 40’ı, en fazlası banyoda harcanır. Duşta 40-60 litre su tüketirken, küvette yıkanmak 120-150 litre su tüketir. Her zaman duş almayı tercih etmeliyiz. 4 kişilik bir ailenin duş süresini bir dakika azaltması ile yılda 18 ton su tasarruf edilebilir. Banyo yaparken suyun ısınmasını beklerken akan suyu kovaya doldurarak çiçek sulama, balkon yıkama gibi işlerde kullanabiliriz. Tuvalet sifonları en çok su israfı yapılan yerlerden birisidir. Çift kademeli rezervuar sistemleri tercih edilmeli, sıvı atıklar için yarım rezervuar kullanılmalıdır. Klasik bir rezervuarın hacmi 16 litredir. 4 kişilik bir aile ayda tuvalette 7 ton su tüketir. 8 litrelik bir rezervuar kullanarak ayda 3.5 ton su tasarruf edebiliriz. Tuvalet sifonlarını gerekmedikçe çekmemeliyiz."
