Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 74'ü tutuklu 126 askerin "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 2 erin de "kamu malına zarar verme" suçundan altışar yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam ediliyor.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısındaki salonda yapılan duruşmaya, 40'u tutuklu 42 sanık ve avukatları katıldı.
Bazı tutuklu sanıklara, bulundukları cezaevinden Sesli ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanıldı.
Gelen evrakın okunduğu duruşmada, daha sonra sanıkların savunmaları alındı.
Tutuklu sanıklar, olay günü darbe girişimden haberleri olmadığını, tatbikat bahanesiyle birliklerine çağırıldıklarını, üstlerinin emirleriyle hareket ettiklerini savundu. Sanıklar, 13 aydır tutuklu olduklarını belirtip herhangi bir terör örgütüyle ilişikleri olmadığını ifade ederek, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Bazı sanıklar ise darbe girişiminin ardından soruşturulduklarını, bir probleme rastlanılmaması sebebiyle Suriye'deki operasyonlarda görevlendirildiklerini, terör örgütleriyle ilişkileri olsa böyle bir görev verilmeyeceğini anlattı.
Tutuklu sanıklardan Onur M., olay günü nişancı olarak görevli olduğunu, teçhizat bakımları yaptıklarını, eve giderken saat 22.30'da mesaide olmaları mesajı aldıklarını, evdeyken çağrılması üzerine birliğine gittiğini söyledi.
Birlik bahçesinde yaklaşık 1 saat oturduktan sonra üstlerinden birinin yönlendirmesiyle bir noktaya götürüldüğünü, buraya tabur komutanı Zafer Gümüş'ün (eski kurmay binbaşı) geldiğini kaydeden sanık Onur M., şunları anlattı:
"Gümüş, 'Arkadaşlar bu bölgenin emniyetini alacağız. Misafirlerim gelecek.' dedi. Oranın emniyetini aldık. Üzerinde hücum yeleği olan rütbelerini seçemediğim 2 kişi geldi. Bunlardan 1'i 'Vatanımız, milletimiz için çalışacağız. Verilen görevi en iyi şekilde yapın.' dedi. Vatan millet Sakarya edebiyatı yaptılar yani. Sonrasında bir arkadaşım telefonda askerin köprüyü kapattığı yönünde haber gördüğünü söyledi. Tatbikat ya da uygulama yapmış olabileceklerini söyledik. Sonrasında eğitim alanına gittik. Herhangi bir mala, şahsa zarar vermedim. Yıllardır Suriye'deyim. Binlerce terörist öldürdüm. Savcı bey bilgime başvuracakmış diye İdlib'den canımı tehlikeye atarak ayrılıp kendi ayaklarımla ifade vermeye gittim. Tahliyemi istiyorum."
Ankesörlü telefonla ardışık arama kayıtlarıyla ilgili de savunma yapan sanık Onur M., "Malatya'da iş arkadaşım askerdi. Benden harçlık istiyordu. Onun dışında Malatya ile bir bağım yok. Kayseri'den yapılan arama kaydı benimdir. Ben yaptım. Annem, ağabeyim ve kız arkadaşlarımı 'Sağ salim vardım.' diye aradım." dedi.
Diğer sanıkların savunmalarının alınmasıyla süren duruşmanın, 2 hafta boyunca Silivri'de sürmesi planlanıyor.
İddianame
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 630 sayfalık iddianamede Ömer Yüksek "mağdur", Karayolları Genel Müdürlüğü, darbe girişimi sırasında Deniz Harp Okulu Komutanı olan tümamiral Mesut Özel, Hakan Kıyan, İhsan Canpulat, Muhammed Murat Hacımustafaoğulları, Mustafa Hacımustafaoğulları ve Ömer Sefa Hacımustafaoğulları ise "müşteki" sıfatıyla yer alıyor.
İddianamede 126 sanık hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet, darbe girişimi sırasında er olan 2 sanık hakkında ise müştekiler Hakan Kıyan ve İhsan Canpulat'a yönelik eylemleri nedeniyle "mala zarar vermek" suçundan sekizer aydan altışar yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Haklarında ağırlaştırılmış müebbet istenen 14 sanık hakkında "Birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit", 12 sanık hakkında "Kara ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma", 4 sanık hakkında "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak", 4 sanık hakkında "Kamu malına zarar verme" ve 2 sanık hakkında "Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 1 ila 45 yıl arasında değişen sürelerde hapis cezası talep ediliyor.