. Eğer kıyafetlerinizin içerisinde kendiniz gibi hissetmiyorsanız, yanlış giden bir şeyler var demektir. Mevlana’nın da dediği gibi ya göründüğünüz gibi olun ya da olduğunuz gibi görünün. Tarz sahibi olmanın temeli budur. İnsanlar sizi toplum içerisindeki hareketleriniz ile dış görünüşünüz ile yargılar. Bu nedenle insanların gözünde olumsuz bir izlenim kazanmamak adına görünümünüze ve davranışlarınıza dikkat etmelisiniz. Size küçük ve önemsiz şeyler gibi gelse de bazı hareketler insanların gözüne batabilir. Mesele kalabalık bir grup ile vakit geçiriyorsanız telefonunuz sessizde olmalıdır. Sofraya otururken herkese afiyet dilemek, bir yerden ayrılırken müsaade istemek sizi insanların gözünde yücelten hareketlerdir.
Tarz sahibi olmak, tarzı yakalamak ilk hislerde başlar. Kendinizi iyi hissettiğiniz sürece hayat size hep daha iyilerine ulaştırır. Fakat her anınızda kendinizi kötü hissederseniz hayata yaydığınız negatif enerjiler nedeni ile hayatınız olumsuz yöne yönelecektir. Hayatı her zaman hem ilk gün hem de son gün yaşamak lazım. İlk gün gibi heyecanlı ve istekli, son gün gibi hızlı ve değerli yaşamalısınız. İnsanlar hep öldükten sonra hayat var mı diye düşünürler, bence asıl sorulması gereken soru ölmeden önce ben hayatta mıydım olmalıdır. Çünkü hayat yaşanmışlık ile doğru orantıda kaliteli ve doludur. Bu nedenle yaşamaya fırsatınız varken hayatı dolu dolu yaşayın.
Tarz sahibi olmak hayatınız boyunca size hep artı değer katar. Bir mağazaya girdiğinizde, bir restorana gittiğinizde her zaman daha ayrıcalıklı muamele görürsünüz. Çünkü stil sahibi biri her zaman göz önünde olur, insanların dikkatini çeker. Tarz sahibi olmak için kendinizi ruhen hazır hissediyorsanız başlayabiliriz. Öncelikle fazla kilolarımızdan kurtulmalı hayatta daha hafif olmalıyız. Bu nedenle spor aktivitelerine ve dengeli ve sağlıklı beslenmeye başlamak gerekir. Kilolu insanlar tarz sahibi olamaz diye bir yargı olmasa da toplum önyargılarından ötürü kilolu insanlar zayıf insanlara oranla daha özgüvensiz olarak algılanmaktadır. Bu önyargılar ile karşılaşmamak ve sağlık adına fazlalıklarımızdan kurtulmalıyız. Daha sonrasında insanlara fazla gelen hareketlerinizi ve sözlerinizi törpülemelisiniz. Olmanız gereken kiloya ulaştığınızda sıra kıyafet dolabınızı yeni giysiler ile donatmaya geldi. Dolabınızda birkaç kurtarıcı parça olması, ani düzenlenen davetlerde şık ve zarif görünmenize yardımcı olur. Bir dolabın olmazsa olmaz parça siyah klasik bir elbisedir. Emin olun mutlaka bir gün işinize yarayacaktır.
Tarz sahibi olmak aksesuar kullanımını da gerektirir. Ajanda kullanmak verilen randevuları veya alınan randevuları kaydetmek için oldukça hoş bir parçadır. Kullanılan kaliteli bir telefon sizin tarz sahibi olduğunuzu gösteren bir diğer parçadır. Gündem haberlerinden ve teknolojiden haberdar olmak size bilgili bir görünüm katacaktır. Eğer bir iş kadını iseniz şık bir kartvizitten çıkardığınız kartınız size kaliteli bir imaj sağlayacaktır. Günümüzde en sık kullanılan teknolojik alet olan tabletler şık kılıfları ile daha çekici görünmektedir. Eğer bir tabletiniz veya bilgisayarınız var ise ona şık bir kılıf satın alın. Elbiseniz ile birlikte kullanacağınız aksesuarlara oldukça özen göstermelisiniz. Ne çok az ne de çok fazla aksesuar kullanın. Kullandığınız aksesuarların kaliteli gözükmesine dikkat edin. Tabi ki tarz sahibi olmak pahalı ürünler ile sağlanmaz fakat aksesuarınızı pazardan dahi alsanız, en iyi gözüken parçayı seçmelisiniz.
Birçok insanı ilk önce dış görüntüsü ile yargıladığınızı sakın unutmayın. Bu nedenle her zaman dış görünümünüze dikkat edin. Asla aşırıya kaçmayın. Aşırıya kaçtığınız her parça tarzınızın taklit olduğunu düşündürür. Tarzınızı belirlerken birilerini rol model olarak belirleyebilirsiniz. Fakat tıpatıp o kişi olmaya çalışmak taklitçiliktir. Bu durumda dışarıdan bakan kişiler sizin o kişiyi taklit ettiğinizi hemen anlar. Yansıtmaya çalıştığınız tarzınıza mutlaka kendinizden bir parça ekleyin. Yarattığınız tarzı hareket ve davranışlarınız ile destekleyin. Unutmayı tarzınız yaşam biçiminizi oluşturan en önemli etkendir. Hayata bir kez geliyoruz ve en kaliteli yaşamı hak ediyoruz. Bu nedenle tarzımızı tıpkı bir kıyafet gibi üzerimize giymeli, özgüvenimiz ile tarzımızı bir bütün olarak düşünmeliyiz.
