Gözü yaşlı anneler küçük yaşta kendilerinden koparılan evlatlarını istiyor

Oğlu 9 yaşında dağa kaçırılan anne Rukeyda Adıyaman, 'Oğlum bebek gibiydi, ekmek için ağlardı. Süt verirdim çocuğuma. 6 yıldır çocuğumun yolunu gözlüyorum.' dedi.

Gözü yaşlı anneler küçük yaşta kendilerinden koparılan evlatlarını istiyor
151

Diyarbakır anneleri, çocuk yaşta dağa götürülen evlatlarının yolunu gözlüyor.
 
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, 3 Eylül 2019'da HDP İl Başkanlığı binası önünde başlattığı oturma eyleminde 807 gün geride kaldı.
 
Yurdun dört bir yanından katılımlarla eylemde yer alan aile sayı 244'e ulaştı.
 
Ellerinde çocuklarının fotoğrafıyla bekleyişini sürdüren aileler arasında evlatları küçük yaşta kendilerinden kopartılan anne ve babalar da var.
 
Hasretle bekledikleri çocuklarına seslerini duyurmaya çalışan aileler, terör örgütü PKK ile HDP'ye tepkilerini dile getiriyor.
 
"Oğlum bebek gibiydi, ekmek için ağlardı"
Hakkari'den 4 yıl önce 9 yaşında dağa kaçırılan oğlu Hamza için eylem yapan anne Rukeyda Adıyaman, AA muhabirine Kürtçe, evladını 9 yaşındayken okuldan kaçırdıklarını söyledi.
 
Çocuğunun kalemini elinden alarak, silah verdiklerini ifade eden Adıyaman, "Oğlum bebek gibiydi, ekmek için ağlardı. Süt verirdim çocuğuma. HDP'liler çocuğumu artık getirsin. 6 yıldır çocuğumun yolunu gözlüyorum." dedi.
 
Acılı anne HDP ve PKK'dan oğlunu istediğini belirterek, "Oğlumu almadan buradan kalkmayacağım. Bu küçük çocuğun ne günahı vardı? Bunlarda Allah korkusu olsaydı, böyle yapmazlardı. Beni görüyorsa, gelsin teslim olsun. Orası oğlumun yeri değil." diye konuştu.
 
"14 yaşındaki oğlumu fırına bile göndermiyordum"
Anne Sariye Tokay da 10 yıl önce 14 yaşında dağa kaçırılan oğlu Mehmet'in hasretini yaşıyor.
 
Bugüne kadar oğlundan hiç haber almadığını anlatan Tokay, "Çocuklarımızın hayalini yıkıp, ellerinden kalemlerini alıp, dağda ölüme mahkum ettiler. 14 yaşındaki oğlumu fırına bile göndermiyordum. HDP ve PKK'yı nefretle kınıyorum." ifadelerini kullandı.
 
Tokay, evladına kavuşmak için eylemi sonuna kadar sürdüreceğini dile getirerek, "Bunlar Kürtleri savunmuyor. Asıl Kürtlerin canını yakan HDP ve PKK'dır. 14 yaşındaki çocuğun ne iradesi olabilir? 10-14 yaşındaki çocukları annelerinden kopararak dağa göndermeye ne hakları var? Hiç mi vicdan ve merhamet yok. Çocuklarımızı almadan buradan kalkmayacağız. Oğlumun yolunu hasretle gözlüyorum." şeklinde konuştu.
 
"Kızımın elinden kalemi aldılar, silah verdiler"
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinden 8 yıl önce 15 yaşında dağa kaçırılan kızı Zübeyde için oturma eylemi yapan Esmer Koç da kızına kavuşmak istediğini söyledi.
 
Evladının hasta olduğunu belirten Koç, "Kızım istediği bir şeyi vermediğimde bebekler gibi ağlardı. Kızım henüz 15 yaşındaydı. Bebek gibi bakıyordum kızıma. 8 yıldır gözüm hep kızımın yolunda. Kızımın elinden kalemi aldılar, silah verdiler." ifadelerini kullandı.
 
Sekiz yıldır gözünün hep yolda olduğunu, kızının gelmesini ya da telefon açmasını beklediğini anlatan Koç, evladına terör örgütü PKK'dan kaçarak güvenlik güçlerine teslim olması çağrısı yaptı.
 
"15 yaşındaki çocuğun iradesi olmaz"
Sur ilçesinden 5 yıl önce 15 yaşında dağa kaçırılan oğlu Özkan için evlat nöbeti tutan baba Süleyman Aydın ise oturma eylemiyle oğluna kavuşmak için mücadele verdiğini belirtti.
 
5 yıldır oğlundan haber alamadığını ifade eden Aydın, şunları kaydetti:
 
"Evladım önce HDP İl Başkanlığı binasına ardından ise dağa gönderildi. Ölü mü sağ mı bilmiyorum. Oğlumun mücadelesini sonuna kadar vereceğim. 15 yaşındaki çocuğun iradesi olmaz. HDP beni duyuyorsa elini vicdanına koysun, 15 yaşındaki çocuğu zorla götürüp PKK'ya sattınız. Evladım gittiğinden beridir annesi hasta. Devletimizin destekleri sayesinde 33 evladımız PKK'nın elinden kurtuldu. Darısı bizim evlatlarımızın da başına. Devletimiz PKK'ya karşı büyük bir mücadele veriyor. Hayırlı haberlerle evimize döneriz inşallah. Bu hasretliğin bitmesini istiyoruz."
Yorumlar
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir.