Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde, 2019'da İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemede etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak itirafçı olan H.H.B, anlattıklarıyla FETÖ'nün TSK'daki yapılanmasının 1980'li yıllara kadar uzandığını gösterdi.
Emekli olduktan sonra gözaltına alınan H.H.B'nin, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandığı için yurt dışına çıkma yasağı konularak adli kontrolle serbest bırakıldığı öğrenildi.
İtirafçı H.H.B, 1986'da hazırlandığı askeri lise sınavına girmek için Konya'da tanıştığı örgüt üyesi tarafından 4 öğrenciyle İstanbul'a götürüldüklerini belirtti.
İstanbul'a geldikten sonra akşam saatlerinde kime ait olduğunu bilmedikleri evde ayrı odalarda kaldıklarını ifade eden H.H.B, şunları anlattı:
"Gece saatlerinde odama gelen bir kişi beni kaldırarak 15 Türkçe sorusunu cevaplarıyla okuttu. Benden işaretlememi istediği soruların şıkları yanlıştı. Soruları cevaplarıyla ezberleyerek yattım. Sabah girdiğim askeri lise sınavında bu 15 soru da çıktı. Ben, gece saatlerinde odama gelen kişinin bana ezberlettiği gibi soruları cevaplayarak sınavdan çıktım."
H.H.B, sınav sonuçları açıklanınca kendisinin ve sınav öncesi İstanbul'a birlikte gittiği 4 kişinin de askeri lise sınavını kazandığını öğrendiğini dile getirdi.
FETÖ elebaşı Gülen ile görüşmüş
İtirafçı, 1995 yılında "Yunus" kod adlı A.Ç. tarafından İstanbul'a çağrılarak örgüte ait dershaneye gittiklerini, X-ray cihazından geçirilerek gizli ve özel salona çıkarıldığını kaydetti.
Daha sonra kendisi gibi Kara Harp Okulunda okuyan 3 kişiyle bir odada birleştiklerini söyleyen H.H.B, şunları ifade etti:
"Burada biraz vakit geçirdikten sonra A.Ç, bizi büyük bir odaya götürdü. Bu odada bizden başka 2-3 kişi daha vardı ancak bu kişiler asker görünümlü değildi. Burada sohbet ederken birkaç genç yer sofrası hazırladı. Bir süre sonra salonda bir kapı açıldı. Kapı açılınca herkes ayağa kalktı. Biz de ayağa kalkmıştık. İçeriye giren Fetullah Gülen, başıyla bizi selamladıktan sonra sofraya doğru yaklaştı. Kendisi sofraya oturduktan sonra biz oturduk. Yemekten sonra kendisine ayrılan bir koltuğa geçerek odada bulunan siviller ile sessiz bir şekilde konuştu. Bize de hal hatır sormuş olabilir ama tam hatırlamıyorum."
