Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) Dörtyol İşletme Müdürlüğünde gazetecilere, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) depolama ve gazlaştırma ünitesini (FSRU) 2018 yılında, Türkiye'nin ilk doğal gaz depolama gemisi Ertuğrul Gazi'yi de yaklaşık 2 yılda tamamlayıp geçen cuma günü hizmete aldıklarını anımsattı.
Dönmez, geminin sınıfındaki en büyüklerden biri olduğunu, günlük 28 milyon gazlaştırma kapasitesiyle tanklarındaki LNG'yi doğrudan gazlaştırıp deniz altındaki borular yardımıyla karaya, oradan da ulusal iletim şebekesine aktarabildiğini anlattı.
Türkiye'nin 3-5 yıl öncesine kadar doğal gazı ağırlıklı boru hatlarından alarak arz güvenliğini temin ettiğini hatırlatan Dönmez, bugün doğal gazda arz güvenliğini tahkim etmek için İzmir ve Dörtyol'da olmak üzere 2 FSRU ünitesine sahip olduklarını belirtti.
Dönmez, böylece Türkiye'nin kaynak ve güzergah çeşitliliğini artırdıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Sadece boru gazıyla besleme değil, boru gazına alternatif bir kaynak çeşitliliğini de sağlamış olduk. Özellikle yaz aylarında LNG fiyatları boru gazı fiyatlarından avantajlı oluyor. Bu anlamda fiyat avantajlarını, maliyet avantajlarını da kullanma imkanına kavuşmuş olduk. Ülkemizin dört bir tarafına doğal gazı herhangi bir teknik sorun yaşanmaksızın ulaştırabilmek için kaynak giriş noktalarının da ülkenin etrafında konuşlanmasının bize büyük faydası var. Ertuğrul Gazi FSRU stratejik bir nokta. Özellikle güney illerimizdeki yoğun tüketimin olduğu günlerde basınç düşümünü engellemek, sistem dengesini ayakta tutabilmek açısından son derece önemli. Bu kış 280 milyon metreküp günlük tüketimleri bulduk. Geçmişte 200 milyon metreküpün üstüne çıktığı zaman sistemde bazı sıkıntılar yaşanıyordu ama hiç kimseye bir şey hissettirmedik ve herkes rahat bir şekilde doğal gazı kullandı."
Ertuğrul Gazi ihtiyaç duyulan bölgedeki terminale gidecek
Dönmez, şu anda Saros Körfezi'nde projesi devam eden bir FSRU terminali olduğunu da işaret ederek, "Enerjinin yoğun tüketildiği alanlardan birisi Marmara'nın kuzeyi. Biz bu gemiyi aynı zamanda belki diğer terminallerimize de sevk edebiliriz. Orayı da böylece takviye etmiş olacağız. Bu gemi ihtiyaç halinde buradan Saros'taki terminale yanaşıp sisteme gaz verebilecek." dedi.
Geminin, kara tankerlerine de LNG yükleme yeteneğine sahip olduğu bilgisini veren Dönmez, şöyle devam etti:
"Özellikle güney ve doğudaki LNG taleplerini, mesafenin yüksek olmasından dolayı karşılamıyorduk. Maliyetler artıyor doğal olarak. Şimdi buradan güneydeki, Güneydoğu'daki ve bu bölgeye yakın yerlerdeki LNG taleplerini artık bu gemi üzerinden de sağlayabileceğiz. Yine aynı şekilde sadece kara tankerlerine değil, gemi yanaşırsa iskeleye gemiden gemiye de LNG'yi, yani sıvı doğal gazı yükleme imkanımız olacak."
"Hedefimiz, ülkede tüketilen doğal gazın yüzde 20'sini yer altında depolayabilmek"
Türkiye'nin doğal gaz tüketimine uygun olarak yer altı depolama sistemine de ağırlık verdiklerini dile getiren Dönmez, "Hedefimiz, ülkede tüketilen doğal gazın yüzde 20’sini yer altında depolayabilmek. Özellikle kışın tüketimler bir anda 3’e, 4’e katlanabiliyor. Bunu sadece mevcut boru şebekeleri üzerinden karşılamanız mümkün olmayabilir. O açıdan, yazın çekişin az olduğu aylarda doğal gazı yer altı depolarında depoluyoruz. Sonra da kışın ihtiyacımız olduğu müddetçe buradan tekrar çekerek istifade ediyoruz. Arz güvenliği açısından son derece kritik." ifadelerini kullandı.
"Keşif yapılan sahanın teknik bilgilerinin paylaşılması söz konusu değil"
Dönmez, bir gazetecinin, Karadeniz'de yeni keşifler ve uluslararası iş birliklerine dair sorusuna, şöyle yanıt verdi:
"Geçmişte de bu tür sorulara, gerek işin mühendislik, müşavirlik kısmında gerekse malzeme tedariki ve yapım aşamalarında bu tip iş birliklerinin olabileceği yönünde cevap vermiştim. Tabii tercihimiz yerli firmalardan yana olur ama netice itibarıyla biz bir rekabete açık ortamda bu işlerin temin ve tedarik sürecini yürüteceğimiz için uygun standartlarda bizim ihtiyaçlarımızı karşılayan yerli ve yabancı şirketlerle çalışabiliriz. Keşif yapılan sahanın teknik bilgilerinin paylaşılması söz konusu değil. Teknik bilgi diye sahanın formasyonuna ilişkin bir yabancı firmayla bilgi paylaşımı olduğu bilgisi doğru değil."
Karadeniz'de, son olarak tespit edilen 135 milyar metreküple Türkiye'nin Karadeniz'deki toplam gaz keşfinin 540 milyar metreküpe ulaştığını anımsatan Dönmez, şunları paylaştı:
"En son açıkladığımız Amasra-1 kuyusu, ilk açıkladığımız sahanın kuzeydoğusunda kalan bir bölgedeydi. Şimdi güneybatısına düşen sahada sismik çalışmalarımız ve değerlendirmeleri devam ediyor. Bu yıl içerisinde, yetişmezse önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde Karadeniz'de keşif amaçlı bir sondaj daha planlayabiliriz. O bölge verimlilik açısından ciddi potansiyel içeren bir bölge. Eğer mevcut veriler gibi bir veriyle karşılaşırsak kuzeybatıda yer alan sahada da bir keşif açıklama imkanımız olabilir. Bugünden bir şey demek erken. Somut bir şekilde bulmadan da açıklama yapmıyoruz ama potansiyeli yüksek bir bölge olduğunu biliyoruz. Nitekim bugüne kadar yapmış olduğumuz sondajlar da aslında onu teyit etti."
"LNG’lerle yaklaşık 1 milyar dolarlık tasarruf sağladık"
Dönmez, soru üzerine, Kanal İstanbul civarında güneş ve rüzgar açısından yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesinin mümkün olduğunu, Çatalca'da halen çalışan rüzgar santralleri bulunduğunu ifade etti.
LNG'lerin arz güvenliğine katkısına dair soruya Dönmez, LNG'de yazın yaşanan düşük fiyatları yakalayıp maliyetleri azaltabildiklerini belirterek, "Nitekim geçtiğimiz yıl da aşağı yukarı LNG'de yüzde 25, yüzde 30'lar civarında boru gazına göre daha ucuz maliyetler yakaladık. Bu da doğal olarak yurt dışına ödeyeceğimiz aynı miktardaki gazın ödeme tutarını da azaltmış oldu. Nitekim geçtiğimiz yıl bu kapsamda aldığımız LNG'lerle yaklaşık 1 milyar dolarlık tasarruf sağladık." şeklinde konuştu.
Dönmez, Nahçıvan'a doğal gaz boru hattı çekilmesi projesine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
"Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov ile mutabakat zaptı imzalamıştık. Azerbaycan'ın teknik bazı verileri onaylamasını bekliyoruz. O onaylar da gelir gelmez hattın yapımına başlayacağız. Bizim hazırlıklarımız, güzergah, etüt, kamulaştırma, projelendirmeyle ilgili bitti. Ortak bir proje yürüyor. Mutabakat metninden farklı teknik anlamda bazı bilgilerin bizimle paylaşılması gerekiyor. Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) bu bilgileri sağlayınca startı vermiş olacağız."