Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 1999 depreminden bugüne benzeri acıların tekrar etmemesi için vatandaşların daha sağlıklı, daha güvenli binalarda ve şehirlerde yaşamaları için devlet olarak var güçle çalıştıklarını bildirdi.
Kurum, 17 Ağustos depreminin 22. yılı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, deprem, heyelan ve sel gibi doğal afetlerle son yıllarda tüm insanlığın sıklıkla karşı karşıya kaldığını ve çok sayıda insanın hayatını kaybettiğini, sarsıcı ve yıkıcı felaketler yaşandığını belirtti.
Türkiye'de de geçen yıl önce Elazığ, Bingöl depremleri akabinde Giresun sel felaketi ve yine İzmir depremi yaşandığını, son 1 ay içerisinde ise Rize, Artvin, Bartın, Kastamonu, Sinop'ta sel felaketleri, Antalya ve Muğla'da büyük orman yangınları yaşandığını hatırlatan Kurum, "Hamdolsun ülke olarak, milletimizle birlikte yaralarımızı sarıyoruz. Ben bu vesileyle deprem, sel ve yangınlarda hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Tüm afetzede kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum." ifadesini kullandı.
Kurum, 22 yıl önce, 17 Ağustos gece saat 03.02'de korkunç bir sarsıntıda 17 bin 480 kişinin hayatını kaybettiğini anımsatan Kurum, şöyle devam etti:
"On binlerce vatandaşımız yaralandı. 45 saniye süren bu sarsıntı ülkemizi, milletimizi büyük bir üzüntüye, büyük bir yasa boğdu. Kocaeli, Sakarya, İstanbul, Yalova, Bolu ve Düzce'de büyük yıkımlar yaşadık. 17 Ağustos depreminin yaralarını yine milletimizle birlikte sardık. 1999 yılı, ülkemizin depremle mücadelesinde bir milat oldu. Devlet olarak, geçen bu 22 yıllık süreçte milletimiz tekrar benzer bir felaketi yaşamasın diye evlatlarımızın geleceğini daha güvenli kılmak adına çok önemli adımlar attık. Depremin acı gerçeğiyle daha az yüzleşmek, can ve mal kayıpları yaşamamak için ülkemizin etkin bir deprem kuşağında yer aldığını unutmamalıyız. Türkiye'nin yüzde 66'sı deprem riski altında. Meydana gelen yıkımlar kentsel dönüşümün gerekliliğini ve aciliyetini bir kere daha ortaya koydu."
Depreme hazırlık anlamında ortaya konulan çalışmalarla önemli yasal düzenlemeleri hayata geçirdiklerine değinen Kurum, "Oluşturduğumuz yapı denetim sistemiyle vatandaşlarımız artık daha güvenli ve daha sağlıklı evlerde oturuyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 'bedeli ne olursa olsun' diyerek 2012 yılında başlattığı 'Büyük Deprem Dönüşümü' hareketini Türkiye'nin dört bir yanında kararlılıkla sürdürüyoruz. 'Türkiye'nin Her Yerinde Kentsel Dönüşüm' hedefiyle 81 il, 922 ilçemizde yürüttüğümüz çalışmalarla riskli yapıların tamamını yeniliyoruz. Şu anda 100 bini İstanbulumuzda olmak üzere, 81 ilimizde yatırım değeri 90 milyar lira olan 300 bin konutumuzun deprem dönüşümünü gerçekleştiriyoruz." bilgilerini paylaştı.
"Ülkemizdeki binaların yüzde 55'ini güvenli hale getirdik"
Kurum, sadece konutları değil, şehirlerin altyapısını da her türlü felakete karşı dayanıklı hale getirmek için var güçleriyle çalıştıklarını belirtti.
Evleri daha güvenli hale getirmek için yeni finansman modelleri geliştirdiklerini ifade eden Kurum, TOKİ ile sağlıklı, güvenli, afetlere dayanıklı konutlar inşa ettiklerini, şehirlere millet bahçeleri, ekolojik koridorlarla vatandaşların nefes alacağı, olası bir felakette toplanabilecekleri alanlar kazandırdıklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla vatandaşlar için 150 bin yeni sosyal konutun çalışmalarına süratle devam ettiklerini vurgulayan Kurum, "İklim değişikliğiyle uyumlu, çevreye duyarlı, kimlikli, özgün, sağlam, güvenli yapılara sahip, kültürel değerlerini yaşatan şehirler inşa ediyoruz. Bu kapsamda yürüttüğümüz çalışmalarla, yaptığımız 2,5 milyon kentsel dönüşüm ve sosyal konutla 10 milyon vatandaşımızın can ve mal güvenliğini teminat altına aldık. Şu ana kadar kamu ve özel sektör eliyle yapılan kentsel dönüşümle, TOKİ konutlarımızla ve yapı denetim sistemimizle ülkemizdeki binaların yüzde 55'ini güvenli hale getirdik, 45 milyondan fazla vatandaşımızı güvence altına aldık." bilgisini verdi.
Son yıllarda sadece depremi değil iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin de derinden hissedildiğini ifade eden Kurum, Akdeniz Havzası'nda yer alan Türkiye'nin, iklim değişikliğinin neden olduğu seller ve heyelanları daha sık yaşadığına, büyük yangınlarla karşı karşıya kaldığına işaret etti.
"Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini korumak için tüm ekibimizle milletimizin yanındayız"
Devletin yaşanan her afette, ilk andan itibaren vatandaşın yanında olduğunu vurgulayan Kurum, devletin tüm imkanlarını seferber ederek milletin acısını paylaştığını, yarasına merhem olduğunu, milletin her bir ferdinin ihtiyacını zararını giderdiğini belirtti.
Bu kapsamda depremden zarar gören vatandaşlar için Elazığ'da 24 bin 83, Malatya'da 6 bin 262, İzmir'de 5 bin 93 konut yaptıklarını aktaran Kurum, şunları kaydetti:
"Elazığ'da 12 bin 734 konut ve köy evini, Malatya'da 2 bin 703 konut ve köy evini tamamladık, teslim ettik. İzmir'de konutlarımızı tamamlıyoruz. Selden etkilenen Giresun'da 619 konut, Rize'de 378 konut yapıyoruz. Giresun'da 152 konut ve köy evini tamamladık, teslim ettik. Yine Elazığ, Malatya, Bingöl, Giresun, Manisa, Van, Adıyaman, Erzurum, Çanakkale, Afyon, İzmir, Diyarbakır, Tunceli, Erzincan, Rize ve Antalya'da afetten etkilenen bölgelerde 9 bin 478 köy evi ve 3 bin 767 ahır yapıyoruz. Bakanlık olarak, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini korumak için tüm ekibimizle milletimizin yanındayız. Şehirlerimiz için vatandaşlarımız için evlatlarımızın geleceği için tüm imkanlarımızı seferber ettik, ediyoruz. 1999'dan bugüne benzeri acıların tekrar etmemesi için vatandaşlarımızın daha sağlıklı, daha güvenli binalarda ve şehirlerde yaşamaları için devlet olarak var gücümüzle çalışıyoruz. Bu vesileyle başta 17 Ağustos depremi olmak üzere, depremden, selden, yangından hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Tüm afetzede kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabb'im ülkemizi ve milletimizi 17 Ağustos benzeri depremlerden, sellerden ve yangınlardan muhafaza eylesin."