Çanakkale
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Evren Erginal, gazetecilere yaptığı açıklamada, son 10 yılda Türkiye’nin değişik bölgelerindeki göl, baraj ve akarsuların sedimentlerinde ekolojik risk analizlerine yönelik çalışmalar yaptıklarını belirtti.
Bu çalışmalarda amaçlarının su kaynaklarının durumunu incelemek olduğunu anlatan Erginal, "Sularımız bir yandan küresel ısınmayla buharlaşıp yok olurken, bir yandan da maalesef insan etkisiyle aşırı derecede kirletiliyor. Doğal yollarla, akarsularla, kayaların ayrışmasıyla metaller her yere taşınır. Bunun dışında insan etkisiyle, doğrudan insan müdahalesiyle, hatalı tarım uygulamalarıyla, tarım arazilerinde aşırı gübre kullanımıyla, böcekler ve zararlılarla mücadele için kullanılan pestisislerle, bunların sulara ne ölçüde karıştığını, sedimentlerde, sularda ve topraklarda yol açtıkları metal zenginleşmesini araştırıyoruz." diye konuştu.
Sarıçay'daki kirliliğe dikkati çeken Erginal, şöyle devam etti:
"Zaten renginden de zaman zaman bu anlaşılıyor. Tabii ki rengindeki koyulaşma her zaman insanların ilgilisini çekmiştir. Sarıçay’ın yatağı boyunca 26 noktadan örnek aldık. 26 noktadan aldığımız sediment örneklerinin, Kanada’da güvenilirliği yüksek akredite bir laboratuvarda analizleri yapıldı. Metal zenginleşmelerine baktık. Özellikle cıva ve arsenik bakımından çok yüksek değerler çıkmadığını belirtmeliyim. Ancak kadmiyum metalinde zenginleşme söz konusu. Özellikle nikel ve kurşun bakımından Sarıçay’ın yatağındaki sedimentlerde önemli bir ekolojik risk, yüksek düzeyde ekolojik risk söz konusu."
İnceleme sonucunu makale haline getirdiklerini anlatan Erginal, "Madem Sarıçay’ın yatağındaki sedimentlerde özellikle nikel, kadmiyum ve kurşun bakımından zenginleşme var, bir adım ötesinde artık bunun canlılara geçip geçmediği konusunda da araştırmalar yapılması gerekiyor." dedi.
Prof. Dr. Erginal, çayın Çanakkale Boğazı'na döküldüğünü hatırlatarak, denizde kirlilik olup olmadığının uzman bilim insanlarınca araştırılması gerektiğini ifade etti.
