Resmi Gazete'de yer alan karara göre, yaş haddini aşan bir emekli öğretmen, ilkokulda ve halk eğitim merkezinde ders ücreti karşılığında ders vermeye devam etmesi nedeniyle emekli aylığı tutarının kesilmesi üzerine dava açtı.
Davaya bakan Ankara 7. İdare Mahkemesi, dosyada uygulama konusu olan 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bazı hükümlerinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.
Başvuruda, Kanundaki, "emeklilik aylığı almakta iken her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevine devam edenlerden, yaş haddini aşanların emeklilik aylıklarının kesilmesi"ni öngören düzenlemenin iptaline karar verilmesi istendi.
Düzenlemenin, sosyal hukuk devletinin amaç ve görevleriyle, eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı ileri sürüldü.
Başvuruyu, "5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'na göre emeklilik aylığı bağlananlar" yönünden inceleyen Anayasa Mahkemesi, iptali istenen düzenlemenin, anayasaya aykırı olmadığına ve iptal isteminin reddine karar verdi.
Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, emeklilik aylığı almakta iken her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi verilenlerin, kural uyarınca altmış beş yaşını doldurdukları tarihte emeklilik aylıklarının kesileceği belirtildi.
Anayasa'nın 49'uncu maddesine göre, devletin, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alacağı aktarılan gerekçede, "Kuralın, emeklilik aylığı almakta iken, her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevine devam edenlerden, yaş haddini aşanların emeklilik aylıklarının kesilmesini öngörmek suretiyle öncelikle genç ve işsiz olan kesimin istihdamını sağlamayı hedeflediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla kuralla, çalışma hakkına getirilen sınırlama, devletin pozitif yükümlülükleri kapsamında işsizlik sorununa çözüm bulunması meşru amacına yöneliktir." denildi.
Gerekçede, Anayasa'nın 13'üncü maddesine göre, temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren kanuni düzenlemelerin, anayasada öngörülen sınırlama sebebine uygun ve ölçülü olması gerektiği vurgulandı.
Kuralla getirilen sınırlamayla, emeklilik aylığının kesilmesinin, yaş haddini aşma şartına bağlandığı, bu alanda çalışma imkanının tamamen ortadan kaldırılmadığı belirtilen gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Kişinin emeklilik aylığının kesilmesi şartıyla çalışıp çalışmama konusunda seçim hakkına sahip olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, kuralla ulaşılmak istenen amaca ilişkin kamu yararı ile çalışma hakkı arasında bulunması gereken makul dengenin gözetildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla kuralın, anılan hakka ölçüsüz bir sınırlama getirmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Emeklilik aylığının yaş haddinin aşılmış olması nedeniyle sadece her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi verilme süresince kesildiği, bu çalışmanın sona ermesi durumunda sigortalıya tekrar emeklilik aylığının bağlandığı dikkate alındığında, kuralla getirilen farklılık, ilgililere aşırı bir külfet yüklememektedir. Bu itibarla kuralda eşitlik ilkesine aykırı bir yön bulunmamıştır."