Alman hükümeti salgının ortaya çıkması ve Kovid-19’a karşı aşının bulunmasının ardından ülkede aşı zorunluluğu getirilmeyeceği yönünde söz vermesine rağmen bu dönemde artan vaka sayıları ve hastanelerin kapasitenin sınırına gelmesi, aşı zorunluluğunu gündeme taşıdı.
Başbakan Angela Merkel’in eyalet başbakanlarıyla geçen hafta yaptığı toplantıda, eyalet başbakanları, riskli gruplarla temasta olan sağlık personeline aşı zorunluluğu getirilmesi için bir yasa tasarısı hazırlamasını istedi.
Mevcut durumdan endişe duyanlar, bunun yetmeyeceğini ve genel aşı zorunluluğu getirilmesini savunuyor, Buna karşılık bir grup ise, aşı zorunluluğunun mevcut durumda etkili olmayacağını ve anayasa ile uyumlu olmayacağını ileri sürüyor.
Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, Deutschlandfunk radyosuna yaptığı açıklamada, aşı zorunluluğunun etkisinin hemen görülemeyeceğine işaret etti.
Spahn, aşı zorunluluğunun şu andaki sorunu çözmeyeceğini belirterek, "Aşı zorunluğu getirilmesiyle salgındaki bu dalgayı kıramayız. Bunun etkisi çok geç gelir. Şimdi temasları azaltmamız lazım." dedi.
Aşı zorunluluğunun getirilmesinin sadece yasal bir konu değil, aynı zamanda devlet ile vatandaşlar arasındaki ilişkiyle ilgili de bir durum olduğunu belirten Spahn, aşı olmanın ahlaki ve toplumsal sorumluluk olduğuna işaret etti.
Spahn, aşı zorunluluğu getirilmesine ilişkin henüz cevaplanmamış sorular da bulunduğunu aktardı.
Saarland Eyaleti Başbakanı Tobias Hans da şu anda genel bir aşı zorunluluğu getirilmesine ilişkin yapılan tartışmayı mantıklı bulmadığını ifade ederek, bunun halkta tepkilere yol açabileceği uyarısında bulundu.
Hür Demokrat Parti (FDP) Federal Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Michael Theurer ise aşı zorunluluğu getirilmesinin anayasaya aykırı olabileceğini söyledi.
Diğer taraftan Baden-Württemberg Eyaleti Başbakanı Winfried Kretschmann ise genel bir aşı zorunluluğunun sadece Kovid-19’a karşı mücadelede yardımcı olmayacağını, aynı zamanda toplumdaki kutuplaşmayı azaltacağını savundu.
Kretschmann, aşı karşıtları ile aşı savunucuları arasındaki ihtilafın derinleşmesinin büyük tehlikelere yol açacağı uyarısında bulundu.
Schleswig-Holstein Eyalet Başbakan Yardımcısı Monika Heinold da aşı zorunluluğunu savunarak, "Salgındaki dramatik gelişme ve çok sayıdaki hastanedeki acil durum göz önüne alındığında 1 Ocak’tan itibaren genel bir aşı zorunluluğu getirilmesi doğru yol olacaktır." ifadesini kullandı.
Hukukçulara göre, aşı zorunluluğu anayasaya aykırı olmaz
Tartışmaya katılan hukukçular ise aşı zorunluluğunun anayasaya uygun olabileceğini bildirdi.
Bielefeld Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hukukçu Franz Mayer, bireysel özgürlüğün başkalarının özgürlüğünün ve sağlığının tehlikede olduğu yerde sona ereceğini belirtti.
Humboldt Üniversitesinden Ulrich Bettis de insanların hayatını korumak için aşı zorunluluğu getirilmesinin haklı sayılabileceğini kaydetti.
- Askerlere aşı zorunluluğu
Öte yandan Alman Ordusunda da askerler için aşı zorunluluğu getirilmesi konusunda hazırlık yapılıyor.
Alman Haber Ajansının (DPA) haberine göre, Almanya Savunma Bakanlığı ile askerleri temsil eden kurumların yaptığı toplantıda, Kovid-19 aşısının, askerlere uygulanması gereken aşılar listesine alınması konusunda bir anlaşma sağlandı.