Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2022 bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Yargının millet adına karar verdiğine işaret eden Gül, Türkiye'de reformlarla önemli adımlar atıldığını belirtti.
Gül, 5. Yargı Paketi'nin TBMM'de kabul edildiğini hatırlatarak, reformların ne ilk ne de son olacağını, toplumun ihtiyaçlarına göre reformların sürdürüleceğini vurguladı.
"Yeni Türkiye" ajandasıyla yola çıktıklarını anlatan Bakan Gül, bu hedeften dönmeden yola devam edeceklerini dile getirdi.
Bugüne kadar gerçekleştirilenleri anlatan Gül, bunların, "sorunları halının altına süpürmeden çözme" iradesiyle gerçekleştirildiğini kaydetti.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, vesayetle, çetelerle, mafyayla mücadele edilerek çalışmalarda başarıların elde edildiğine dikkati çekti.
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimini anımsatan Gül, "Meclis bombalandı, yargının önüne çıktığında hiçbirisi suçlu değil. O gece sanki biz hayal mi gördük?" dedi.
Önemli bir fırsatın da yeni anayasa olduğunu ifade eden Gül, yeni anayasayla çalışmaların taçlandırılacağını kaydetti.
"Adalet Bakanı olarak biz yürütmenin parçasıyız"
Bakan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben yargının başı değilim. Anayasa'dan, kanunlardan almadığım hiçbir yetkiyi kullanmam ve söylemem. Yargı bağımsızlığı diyoruz... Yürütmenin mensubu olarak, kabine üyesi olarak dosyalarla, savcının vermesi gereken kararla, mahkemenin vermesi gereken kararla ilgili 'Niçin sessiz kalıyorsunuz, niçin dava açmıyorsunuz, niçin bu davayı böyle bitirmiyorsunuz?' şeklinde birtakım sorulara muhatap olduk. Adalet Bakanı olarak biz yürütmenin parçasıyız ve yürütmenin içerisinde kalmaya devam edeceğiz. Yargının işini yargıya bırakacağız. Burada Adalet Bakanına, yürütmenin hiçbir unsuruna kimse cübbe giydiremez. Hakimler, savcılar bu anlamda kendi kararlarını kendileri vereceklerdir."
"Yargının sözcüsü değiliz"
Kanunda eksik bulunduğunda, bu konunun yerinin Meclis olduğunu aktaran Bakan Gül, uygulamada eksikliklerin ilgili kurumlarca değerlendirileceğini, teknik eksikliklerin de Adalet Bakanlığınca giderileceğini anlattı.
Bakan Gül, "Dosyalarla, kişilerle ilgili, yürüyen hiçbir davayla ilgili ben yorum yapamam. Var mı görüşüm; elbette var. Bir hukukçu olarak da var ama ne zaman görevim biter, avukatlık yaparım o zaman konuşurum, değerlendiririz." diye konuştu.
Yargının fiile göre karar vereceğine, dosyaya bakarak hüküm kuracağına dikkati çeken Gül, yargı adına konuşma yetkilerinin bulunmadığını, yargının da sözcüsü olmadıklarını ifade etti.
Açık görüş
Kovid-19 nedeniyle ara verilen açık görüşlere de değinen Bakan Gül, salgın sürecinde Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda düzenlemeler yapıldığını bildirdi.
Açık görüşlerle ilgili Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kuruluyla çalışmalar yapıldığını anımsatan Adalet Bakanı Gül, şunları kaydetti:
"Bilim Kurulu, maske, mesafe ve hijyen tedbirlerine riayet edilerek açık görüşlerin başlatılabileceğine karar verdi. Bu doğrultuda Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğümüze, 'Mümkün olan en kısa zamanda açık görüşleri yapalım' dedik. Arkadaşlarımız çalışmalarını yaptı. 1 Aralık Çarşamba gününden itibaren açık görüşler tekrar başlayacak. İki kapalı görüşe ilave, ayda bir açık görüş yapılmasına ilişkin gerekli planlamaları da başlattık. Açık görüşleri Sağlık Bakanlığının belirlediği kurallar çerçevesinde uzun bir aradan sonra yapacağız."
Yargıya güvene ilişkin soru üzerine Bakan Gül, yabancı kaynaklı güven endekslerinden çok, Türk halkının duyduğu güvenin önemli olduğunu söyledi.
"Artık soru çalanlar değil Anadolu çocukları hakim-savcı oluyor"
Gül, hakim ve savcı alımlarına da değinerek, bu konuda mülakat kurulunun genişletildiğini ve yargı mensuplarından oluşan kişilerce mülakatların yapıldığını belirtti. Abdulhamit Gül, "Artık soru çalanlar değil Anadolu çocukları hakim ve savcı oluyor. Bu konudaki ideolojik ya da farklı bir şekilde değerlendirme de söz konusu değildir." ifadesini kullandı.
Görüşmelerin ardından Adalet Bakanlığının 2022 yılı bütçesi, komisyonda kabul edildi.
